Öyle ise İslam Dini'nde bu tevbeden daha güzel bir şey var mıdır? İnsan için öyle büyük ve kıymetli bir nimettir ki, anlatmakla bitiremeyiz. Onun için tevbenin kıymetini iyi bilelim. Bazı insanlara; ‘Gelin tevbe edin' dediğimiz zaman o kimseler: "Allah, benim gibi bir adama azap verir mi?" diyerek bir kibrin ve ucbun (kendini beğenmişliğin) içine giriyorlar. Fakat Allah dostlarının onu gördüğü gibi, o da kendini görseydi, kıyamet gününde Allah-u Zülcelal' in azabına ne şekilde müstahak olduğunu anlayacaktı.
Allah-u Zülcelal, bize karşı çok merhametli olmasına rağmen, O'nun bu merhametini maalesef değerlendiremiyoruz. Allah-u Zülcelal'e hamd-ü senalar olsun ki, bize çok büyük bir nimet olarak iman vermiş ve bu imandan sonrada tevbe nasip etmiştir. İnsan kendisinde bir ilerleme olmayıp yerinde saydığı zaman veya geri gittiği zaman, hemen tevbeye kaçmalıdır. "Acaba Allah-u Zülcelal bir günahtan dolayı bana gazaba mı geldi?" diyerek hemen tevbeye sarılmak lazımdır.
Aylarca tevbeyi terketmek çok yanlıştır. Nice günahlar vardır ki, hepsini unutuyoruz fakat kıyamet gününde bu günahların hepsini zerre zerre göreceğiz. Bunların hepsi Allah-u Zülcelal' in yanında kayıtlıdır. Fakat o günahları şimdi unutmuşuz hiç hatırımıza gelmiyor. Onun için umumi olarak Allah-u Zülcelal' e karşı tevbe ederken, Allah-u Zülcelal bu unutmuş olduğumuz günahlarımızı da sevaba çevirecektir inşaallah!
Hiç yorum yok: