Kalp Temizliği

Dost Yurdu

 Hiç kimse, kalbin kötü vasıfları olan hırs, hased, riyâ, kibir, ucub ve benzeri hasletlerden sıyrılmış değildir. Bu hastalıkların hepsi maneviyatı öldürücüdür. 

   Maneviyatın temizlenmesini ihmal etmek, bedendeki yaraların içini temizlemeden dışını merhem ile sıvamaya benzer. İnsan, kalbinin ıslah olmasına ve samimi olmasına göre Allah-u Zülcelal’e yaklaşır veya O'ndan uzaklaşır. Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

  “Gerçek şudur ki; gözler kör olmaz. Ancak göğüslerdeki kalpler kör olur.” (Hacc; 46)

   Böyle bir kalp ile dünyadan ayrılan kimsenin durumu çok tehlikelidir. (neuzübillah) 

   Kalp, Allah-u Zülcelal’e ulaşabilmenin ve O’nun rızasını kazanabilmenin en büyük vasıtasıdır. 

   Zaten Evliya-ı Kiramlar'ın da en fazla kalbin temizlenmesinin üzerinde durmalarının sebebi, kalbin Allah-u Zülcelal’e giden yolda çok önemli bir vasıta olmasından dolayıdır. Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

   “İnsanın vücudunda bir et parçası vardır. O ıslah olduğu zaman bütün vücut ıslah olur. O fesada uğradığı zaman bütün vücut fesada uğrar. Dikkat edin o kalptir.” (Müslim) 

   Hz. Peygamber (S.A.V) başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

   “Allah sizin suretlerinize bakmaz. Ancak kalbinize bakar.” (Müslim)

   Ne mutlu kalbini temizleyipte Allah-u Zülcelal’in muhabbetiyle dolduranlara!.. Şüphesiz kalp, Allah-u Zülcelal’e ulaşmak için yaratılmıştır. Günahlarla paslanmış kör bir hale gelen kalp, Allah-u Zülcelal’in nurunu alamaz. Günahlar insanın kalbini paslandırıp kör bir hale getirir. 

   Onun için insan bir günah işlediği zaman, kalbinin üzerine gelen pası tevbe ile yıkayıp temizlemelidir. Kalbini tevbe ile temizlemeyip, Allah-u Zülcelal’in huzuruna paslı bir kalp ile giden kimsenin sonu perişanlıktır. Nice kalpler vardır ki, şeytan onları istila etmiştir. Ahireti arkaya atıp dünyayı tercih eden kimseler vesveselerle kalbi doldurmuştur. 

   Cabir bin Ubeyd el-Adevi demiştir ki: “A’la bin Ziyad’ a kalbimdeki vesveselerden şikayette bulundum. Bana dedi ki: 'Kalp, uğranılan bir ev gibidir. Şeytan oraya uğradığı zaman bir şey varsa alır, yoksa bırakıp gider. Yani heva ve heves olmayan gönüle şeytan giremez.' ”

   Hakikaten kalp temizliğinin islam dininde çok büyük bir yeri vardır. Zaten kalp temiz olmadığı zaman niyet ve ihlâs da gerçekleşmez. Onun için insan kalbindeki bütün mezmum sıfatları çıkarıp yerine güzel evsafları yerleştirmesi lazımdır. 

   Anlatıldığına göre, bir zat bir Evliya-ı Kiram'dan nasihat istemiş. O evliya: “Allah-u Teala senin kalbine baktığında, onda razı olmadığı bir şey görmesin.” demiştir. 

   Bilindiği gibi zahiri ameller, kalp amelleri için temel hükmündedir. Temel sağlam olmadığı takdirde üzerindeki bina sağlam olmadığı gibi, amelleri salih olmayan bir kimsenin kalp temizliğine sahip olması, iyi sıfatlar kazanması ve bunlarla iyi ameller yapması da mümkün değildir. Zahiri temizliğe önem veripte kalp temizliğine önem vermemek, bir bahçenin duvar çalışmalarına önem verip, içerde ağaçların susuzluk ve bakımsızlıktan kuruyup dökülmesine aldırış etmemek gibidir. 

  İnsanın kalbi temiz olduğu zaman bütün vücut muhafaza olur. Nitekim hikmet ehli bir zat şöyle demiştir: “Ben kalbimi on gece şeytandan, hataralardan korudum. Kalbimde beni yirmi sene bunlardan korudu.”

   Onun için kalp temizliğine çok dikkat etmek lazımdır. İnsanın çaresi kalbini Allah-u Zülcelal’ e sadık yapmasıdır. Çünkü kalp Allah-u Zülcelal’ in nazargâhıdır. Kalbi Allah-u Zülcelal’ e bağlamak gerekir. Bizlere Allah-u Zülcelal’ i unutturacak herşeyi kalpten çıkarmak lazımdır. Nitekim Sehl bin Abdullah şöyle demiştir: “Kim kalbini Allah’ a teslim ederse, Allah da onun azalarına sahip çıkar.” 

   İnsan kalbini Allah-u Zülcelal’e teslim ederse, Allah-u Zülcelal de o kimsenin gözlerine, ayaklarına, diline hülasa bütün azalarına sahip çıkar. Allah-u Zülcelal’in yaratmış olduğu bir et parçası olan kalbimizi O’na teslim etmemek çok gariptir. Kalbi Allah-u Zülcelal’e teslim edip: “Ya Rabbi! Bu kalbi sen yarattın. Onu sana teslim ediyorum. Dilediğin gibi yap.” diyerek, Allah-u Zülcelal’e teslim etmek lazımdır.

   Böyle olunca Allah-u Zülcelal’in muhabbeti kalbimize girer ve bütün azalarımız da O’nun istediği şekilde olur inşallah-u Teala ... 

   Kalp temizliğine çok önem vermek gerekir. Sadece okumakla yetinmemek lazımdır. Nasıl ki bir bahçıvan bahçesindeki zararlı otları temizleyip bahçesine su veriyorsa, bizlerde kalbimizdeki dünya hırsı, riyâ, kin, hased gibi bütün mezmum sıfatlardan temizleyip, onu muhabbet ve zikir gibi güzel sıfatlarla beslememiz lazımdır. 

  Çünkü kalp ıslah olursa bütün azalar ıslah olur. Kimin azaları ıslah olmamış ise o kimsenin kalbinde manevi hastalık var demektir. Bundan kurtulmak için kalbi her an kontrol edip oradaki zarar verici mezmum sıfatlardan temizleyip arındırmak lazımdır. Bir kimsenin kalbi mezmum olan bütün sıfatlardan arınıp da güzel sıfatlarla süslendiği zaman o kimsenin bütün niyetleri hayır üzerine olur.

Seyda Muhammed Konyevi (K.S)

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.